türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi xl 11

TSK Disiplin Kanunu ve Yorumu 2 Cilt Celal Işıklar

Korunan hukuki yarar özgürlüğün ihlalidir\. Anında oyunun keyfini çıkar, çevrimiçi casinomuzda yerini al. paribahis\. Geleneksel doktrine göre özgürlük kalınan yeri seçme, istediği yerde kalıp istediği yere gitme ve hareket serbestisidir. Maddesiyle kişi özgürlüğü güvence altına almıştır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerçekleşmesi bakımından mağdurun önemli bir tehlikeye maruz kalmadan bir yerden çıkmasının imkansızlığı yeterlidir. FETÖ terör örgütü ile ilişkili olduğundan hareketle failin mağdura bazı isnatlarda bulunması halinde, failin mağdurun bu örgütle hiç bir ilişki ve bağlantısının olmadığını kesin ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde bilmesi gerekir.

  • Yani iftira suçunu olması için, failde ön bir malumat gerekir.Failin, mağdurun suçsuz olduğunu bilmesi gerekir.
  • Seviğ Veysi, Gelir vergisi Yasasında Yapılan Son Değişiklikler, İkt.

Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez. 19-)İftira suçunun özel bir halini düzenleyen 268.maddesindeki başkasına ait  kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için de kişinin, işlediği  suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek  amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması koşulu aranmaktadır. 9-)İftira suçunda  şikayet hakkının konusu, suç olduğu gibi, idari yaptırım gerektiren fiiller de olabilir.Bir memura disiplin cezası gerektirecek bir  de iftira suçunun konusu olabilir. Mesela bir kamu görevlisine, görevine geç gelip erken gittiği konusunda iftira  edilmesi edilebilir. Fıkrası Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir şeklinde adli para cezasının tanımı yapıldıktan sonra aynı maddenin 3. Fıkrasında Kararda, adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir düzenlemesi yer almaktadır. Fırkasında ise, Adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adli para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur hükümleri ile yasa koyucu adli para cezasının mutlaka gün üzerindn tayin edilmesi gerektiğini belirtmektedir. İftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Yine, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından hukuka aykırı bir fiil işlenmiş bulunmakla birlikte; iftira suçunun faili, bu fiilin karşılığında isnatta bulunulan kişiye verilecek yaptırımı ağırlaştıracak bazı eklemelerde bulunmuş olabilir.

”, “Bütün güç merkezlerine ulaşıncaya kadar hiç kimse varlığınızı fark etmeden sistemin ana damarlarında ilerleyin! ”, “Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar her adım erken sayılır. …bunca kalabalık içinde ben bu dünyayı ve düşüncemi sözde mahremiyet içinde anlattım. Söylerseniz siz esir olursunuz.”, “Bir gün bana Ankara’da bin evimiz olduğunu söyleyin, devletin paçasından şöyle bir tutacağım, devlet uyandığında yapacağı hiçbir şey kalmayacak” şeklindeki sözleri bu suigeneris örgütün, Devleti ele geçirme gayretlerinin somut talimatları olarak ortaya çıkmıştır. (3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Talimat’ın “Disiplin Cezaları” başlıklı 3. Bölümünde yer alan hükümlerden; “Cezalar” başlıklı 9. Maddede, bu talimata göre belirlenen disiplin suçlarına uygulanacak disiplin cezalarının; ihtar, yarışmadan men, hak mahrumiyeti, para cezası, tescil iptali, puan indirme ve küme düşürme cezaları olduğu; 11. Maddesinde de “yarışmalardan men” cezasının, kulübünün, sporcunun veya diğer kişilerin resmi yarışmalara katılmaktan men edilmesini ifade ettiği belirtilmiştir. Maddesinde; “Atletizm müsabaka ve çalışmalarında, kulüpler, sporcular, yöneticiler ve antrenörler ile diğer tüm teknik ve idari personel tarafından yapılan sporun ve sporculuğun ruhuna aykırı fiiller ve bunlara uygulanacak müeyyideler, milli ve milletlerarası teamüllere uygun olarak yönetim kurulu tarafından hazırlanacak talimatla tespit edilir. Belirlenecek fiillere uygulanacak cezalar, ihtar, faaliyetlerden men, geçici ya da sürekli hak mahrumiyeti, lisans iptali, para cezası ve yetki iptalidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Failin, ileri sürdüğü isnadın gerçek olmadığını kesin olarak bilmesi zorunlu olduğundan gerek şekli gerekse maddi iftira açısından, failin kastı doğrudan kast olmalıdır. Bu nedenle, isnadın gerçek dışılığı konusunda olası kast (muhtemel-gayrimuayyen kast) suçun oluşması için yeterli değildir. Eğer fail, isnat ettiği fiilin objektif olarak gerçek dışı olmadığı düşüncesiyle ihbarda bulunmuşsa, olası kastla hareket ettiği için iftira suçundan söz edilemez. Artuk-Gökcen-Yenidünya, a.g.e.,s.1030.-Önder,a.g.e.,s.222. TCK Md 267 de belirtilen iftira suçunun manevi unsuru doğrudan kasttır. Suçun olası kast veya taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Suçun bilinçli veya bilinçsiz taksirle işlenebilmesi de mümkün değildir. Suçun manevi unsurunun ön şartı failin mağdurun işlemediğini yani masum olduğunu açık ve kesin bir şekilde bilmesidir.(Yenidünya S.2850) Failin tipik eylemin gerçekleştirilmesine yönelik genel kastı yeterli olmaz..

4-  Suça kalkışma halinde sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK.nun 35/2 maddesi uyarınca meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre indirim yapılacaktır. Ayrıca aynı ölçüt temel cezanın tayini ve belirlenmesini düzenleyen aynı kanunun 61/1-e maddesinde de kabul edilmiştir. Eğer suç teşebbüs aşamasında kalmış ise; 61. Fırkasındaki mükerrer değerlendirme yasağı gereğince meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı teşebbüs nedeniyle yapılacak indirimde göz önünde bulundurulacağından, bu hususlar temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır. Fıkranın (d) bendindeki ölçüt olan  suçun konusunun önem ve değeri göz önünde bulundurulmak suretiyle temel ceza alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenebilecektir. 12-)İftira suçu, şikayet hakkıyla birlikte irtikap edilebilir. Mesela bir kimse, failin kendisini darp etti konusunda şikayette bulunduktan sonra, ayrıca  olay anında içinde para bulunan cüzdanının da çaldığına dair iftirada bulunsa ve yapılan tahkikat sonunda, hırsızlık suçunun iftira olduğu anlaşılması halinde,  kasten müessir suçundan dava açılıp, hırsızlık suçundan ek-takipsizlik kararı verilip, iftira suçundan da dava açılması gerekir. Maddesinde; bu kurulun, kulüpler, atletizm faaliyetinde bulunan kuruluşlar, sporcular, hakem, antrenör, menajer, yönetici ve görevli diğer kişilerle ilgili olay ve fiillere ilişkin ceza işlerine bakacağı, ceza suçunu teşkil eden fiil ve cezalara ilişkin hususların da talimatla düzenleneceği; 18. Yine, içeriği kanıtlanamasa dahi, gerçekleştirilen ihbar veya şikâyetin bir anayasal hakkın kullanılması olarak değerlendirilebildiği hâllerde, bir hukuka uygunluk nedeninin varlığı söz konusu olacaktır.

Diğer bir değişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur. Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmemiştir. 1-)Fail Sahte olarak tanzim edilmiş ehliyet ve nüfus cüzdanı gibi resmi belgeyi işlemiş olduğu bir suç nedeni ile yapılan soruşturma ve kovuşturmadan  kendini gizlemek amacı ile kullanması halinde iğfal kabiliyeti olan sahte kimlik belgesinin failin kardeşi gibi gerçekten var olan bir kişiye ait olup olmadığına göre ikili bir tefrik yapmamız gerekir. 1-)Haricen satılan araçı geri almak veya tescilini sağlamak amacıyla, itimadı suistimal suçundan dolayı şikayette bulunmak, iftira suçunu oluşturur. Madde ile getirilen yeni değişikliğe ilişkin gerekçesinde de belirtildiği üzere 158.

Bu halde de ihbarda bulunanın iftira suçunu işlediği kabul edilemez. Örneğin K şahsı ikametgahına zaman gazetesi geldiğini gözlemlediğinden B şahsını bu yönde ihbar etmiştir. Savcılık bu emare veya belirtiden hareketle örgüt üyeliğinden soruşturma başlatmış, B şahsının ikametgahına zaman gazetesinin geldiğini tespit etmiş ancak diğer kriterlerin oluşmadığından hareketle sempati boyutunda kalan eylemden ötürü takipsizlik kararı vermiştir. Bu halde iftira suçunun oluştuğu söylenemez, objektif olarak gerçeğe aykırı bir isnatda bulunulduğu da iddia edilemez. Yine idari makam bir kısım delillerden hareketle ihraç kararı verip sonrasında itiraz üzerine şahsın görevini idame ettirmesinde kamu güvenliği ve düzeni açısından sakınca bulunmadığı, irtibat ve iltisakının belirli bir yoğunluğa, çeşitliliğe ulaşmadığı ve görevini sürdürmesinde sakınca oluşturacak boyutta olmadığından hareketle göreve iade kararı vermiş olabilir. Bu halde de iftira suçunun oluşmadığı kabul edilmelidir. Aynı şekilde idarenin veya adli makamların hukuka ve mevzuata aykırı veya  ihmali davranışlarından, sıcağı sıcağına işlem yapmamasından kaynaklı tesis ettikleri işlemlerden, şikayette veya ihbarda bulunana sorumluluk yüklenemez. Örneğin şahsın şikayetinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra işlem tesis edilmiş, arama gözaltı ve el-koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Bu süreç zarfında bir kısım deliller kaybolmuştur. Bu halde şahsın iftira kastıyla hareket ettiği iddia edilemez. (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Maddenin dördüncü fıkrasında ise yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil sebebiyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira edenin ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna dair hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Böylece bu suçların merkezîbir yerden koğuşturulması sağlanmıştır. Ekonomik suçlarda da bir merkezdenkoğuşturma faydalı olacaktır; bu gibi suçlarda konunun uzmanı olmayan savcılarbaşarılı olmazlar..

4483 sy yasanın 4.maddesinin 3.fıkrası uyarınca işleme konamayacak muhteviyat ve şekilde yapılan bildirimlerde iftira suçu oluşmayacaktır. Bazı özel kanunlarda (ör. 4483 Sayılı Kanun, m. 4/3-4) bazı nitelikteki bildirimlerin işleme konulamayacağı belirtilmektedir. İşte bu hallerde, yapılan bildirim işleme konulmadığı için adliye ya da idarenin bir menfaati ihlal edilmediğinden iftira suçu oluşmaz. 4-)İftira suçu, doğrudan kastla irtikap edilebilir. Yani iftira suçunu olması için, failde ön bir malumat gerekir.Failin, mağdurun suçsuz olduğunu bilmesi gerekir. Muhtemel yani olası kastli iftira suç irtikap edilemez. (7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(58)   Bekçi genel zabıtanın müdahale edemeyeceğihallerde acele ve zarurî tedbirleri alır. Suç işlenmesini ve kamu düzeninibozacak nitelikteki gösteri ve yürüyüşleri önlemek için gerekli olan tedbirlerialmak, idarî zabıta sıfatı ile, delillerin kaybolmasına engel olmak, adlîzabıta sıfatı ile, bekçilerin görevi içine girer. Bekçiler adlî görevlerini ifaederken işledikleri suçlardan dolayı genel hükümlere göre muhakeme edilirler.Memurin Muhakematı kuralları uygulanmaz. (55)   Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunun 154/2maddesinde savcının kolluğun adlîyeye ilişkin işlerde emir verme yetkisi kabuledilmişse de, adlîyeye ilişkin işin tanımı yapılmadığından, savcı kolluktan hertürlü hizmeti istemektedir. (53)   Jandarma personelinin çoğu geçici bir süregörev yapan erbaş ve erlerden meydana geldiği için, adlî hizmetlerin ifasındauzmanlaşma gerçekleştirilememektedir. 1988 yılında çıkartılan Uzman JandarmaKanunu ile başlatılan bir çalışmaya göre, Jandarma Teşkilâtının profesyonelhale getirilmesi amaçlanmaktadır. İleriye yönelik olan bu plâna göre, adlîgörevlerin daha etkin olarak yerine getirilebilmesi için ilçe jandarmakomutanlıklarında adlî hizmetler kursundan geçirilmiş uzman personellerdenoluşan ‘Jandarma Araştırma Karakolları’ kurulacaktır. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne, Özel Dairenin onama kararının kaldırılmasına verilmelidir. Bu itibarla, bu uyuşmazlık konusu bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir. Öncelikle bu hususun daha iyi anlaşılabilmesi için ‘idari yaptırım ve bunu uygulayacak makamın’ tespit edilmesinde fayda bulunmaktadır. ( 2 ) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

0 Comments

There are no comments yet

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *